* Leonidas Kourmadas’ın Yunanistan Seçimleri hakkındaki diğer yazıları şu linktedir: http://www.viraverita.org/yazilar/yunanistan-secimleri-yazi-dizisi-ii-yu…
Pazar günkü seçimlerin ve Syriza’nın zaferinin ardından, Yunanistan’da uzun zamandır hissedilmemiş olan bir değişim ve umut rüzgârı esiyor. Çipras hükümeti, ilk günden kalıpları kırmaya ve önceki yöneticilerin dokunmaya cesaret edemediği tabuları yok etmeye hazır olduğunu gösterdi.
Yunanistan’ın kuruluşundan beri ilk defa, bir başbakan Başpiskopos’un önünde yemin etmedi. Çipras ve yeni bakanların çoğu, dini yeminin yerine, siyasi yemini tercih etti. Yeminden önce başpiskopos Ieronimos’la buluşması ise, Yunan Ortodoks Kilisesi ile teması koparmak niyetinde de olmadığını gösterdi.
ND’nin getirdiği eleştirilere rağmen bu yenilik bütün partilerin taraftarlarınca ve geleneksel ve sosyal medyada olumlu yorumlanmıştı. Eski başbakan Andonis Samaras’ın yaptığı şey de bir ilkti ve bu ilk beklenilenin tam aksine çok daha olumsuz karşılandı: Samaras, başbakanlık ofisi olarak kullanılan Maximu Konağı’nda gerçekleştirilecek olan yeni seçilen Çipras’a makam teslim etme törenine gelmedi. Söylentilere göre, Samaras ofisini terk ederken, her şeyini yanına almış – hatta sabununu bile- ve yeni başbakan ve ekibine internet bağlantısının şifrelerini bile bırakmamış!
Tahmin Edilmeyen İkili
Çipras, Syriza’nın koalisyon partneri olarak “Bağımsız Yunanlar”’ı (ANEL) seçti. Syriza’nın 149 ve ANEL’in 13 milletvekili, 300 üyelik Yunan Parlamentosu’nda rahat bir çoğunluk oluşturuyor ve yeni hükümetin konumunu uluslararası alacaklılara karşı güçlendiriyor.
ANEL’le işbirliği kararı, iki partinin seçimlerden önce temasta olmalarına rağmen, pek çok ilerici Yunanı hayal kırıklığına uğrattı. ANEL, eski ND’li milletvekili Panos Kamenos’un çevresinde 2012’de kurulan ve pek çok mutsuz ND’li milletvekiline sığınak sunan bir oluşum. Antisemitist, homofobik, milliyetçi ve komplo teorilerine düşkün ANEL, Syriza için tahmin edilmeyen bir ortaktı. Tek paylaştıkları nokta, kurtarma programına kati bir şekilde karşı olmaları. ANEL’in bakanı Panos Kammenos ise Savunma Bakanlığı’nda kalacak.
ANEL’le ortaklığı, Syriza’nın dış politika ve toplumsal konularda daha ilerici politikalar uygulamasına engel teşkil edebilir. ANEL uzun vadede Yunanistan’da kalan göçmenlerin vatandaşlık hakkı, esrarın yasallaştırılması, eşcinsel evliliği gibi konulara destek sağlamak niyetinde değil. Syriza teorik olarak bu konularda, yeni parlamentoda 20 milletvekili olan To Potami (Nehir) partisinin desteğine güvenebilir, ama bu ihtimalde de ANEL’le koalisyonu zarar görebilir.
Yeni Hükümette Dikkat Çeken Bakanlar
Yeni hükümette, bakanlıkların sayısı çarpıcı ölçüde azaltılıyor. 13 eski bakanlığın salahiyetleri dört yeni kurulan süper-bakanlıkta topluyor. Onların yani sıra 8 bakanlık daha olacak.
Krizin başından beri bloğunda http://yanisvaroufakis.eu/ ve gazetelerde tasarruf yolunu eleştiren iktisat profesörü Yanis Varufakis Yeni Ekonomi Bakani olarak, uluslararası alacaklılarla müzakerelerin başında olacak. Varufakis, Troyka’yı temsil eden memurlarla değil, mevkidaşlarıyla konuşmaya niyetli olduğunu bildirdi.
Görme engelli Syriza milletvekili ve aktivist Panayotis Kurublis ise yeni Sağlık bakanı. Yeni “vatandaşı korumadan sorumlu” bakan Yorgos Panusis, insan haklarına aykırı olan ve önceki yöneticiler tarafından kurulan C tipi yüksek güvenlikli hapishanelerin iptal edilmesini ve polislerin neden göstermeden silah taşımayacaklarını ilan etti.
Kriz süresince Yunan Parlamentosu’nun önüne konan güvenlik parmaklığı, yine onun emriyle hemen kaldırıldı.
Yeni Dışişleri Bakanı Nikos Kotzias ise bir Uluslararası İlişkiler profesörü ve Yorgo Papandreu’nun eski danışmanı. Aralık ayında Kathimerini gazetesinde yayımlanan makalesinde Türkiye ile ilişkileri şöyle değerlendirmişti: “Bizim büyük komşu ülkemizle düzenli olarak diyalogta olmamızı destekliyorum. Ama [Türkiye] idaresinin bir kısmı saldırgan bir kibirliliğe sahip; bunun farkına varalım. Uluslararası hukuka karşı yapılan hareketleri iç sorunlara dair “rastlantı”lar olarak yorumlamak yanlış. Bu yorumlama, Türkiye karşısında pasif olmaya gerekçe olarak kullanıldı. Son on yılda Türkiye Yunanistan’ın meşru haklarını kullanmasına engel oldu. Bizim haklarımız müzakere konusu edilmeye çalışılıyor; bu durum sürdürülemez.”
Hükümet sözcüsü olarak ise 35 yaşındaki Gavrili Sakelaridis atandı. Geçen yıl seks kasetiyle şantaja maruz kalan Sakelaridis’in seçilmesi yeni hükümetin alçak pratiklere boyun eğmeyeceği mesajını veriyor.
Syriza’ nin ekonomik stratejisinin sonuçları henüz belirsiz. Ama, yeni hükümet henüz daha ilk günden Yunanistan’da büyük bir sevinç dalgası yarattı. Hızla işe koyulan ve ND ile PASOK’un aksine Trokya’nın istediklerini yapmaya niyetli olmayan Çipras, Yunanların kendilerine güvenlerini kazanmasına ve aşağılanmışlık hissinden kurtulmasına vesile oldu. Yeni hükümetin, Yunan oligarşisini mahvetmeye dair söz vermesi de Syriza’ya oy vermeyenlerde bile bir heyecan ve memnuniyet yarattı. Gelecek günlerde neler yapacağını ve halkı hayalkırıklığına uğratıp uğratmayacağını ise göreceğiz.